P-R - Bitki Kütüphanesi

Bitkiler, insan oğluna sunulmuş bir hediyedir. Beslenmenin en temel kavramını oluştururlar ve bitkileri yakından tanımalıyız. P ve R Harflerindeki bitkileri tanıyalım.

P

• Pamuk - Gossypium hirsitum. (Bitki türü): Ebegümecigiller familyasından, anavatanı Hindistan olan kültürü yapılan bir bir bitki türüdür. Pamuk bitkisi, kök, sap, yaprak, çiçek ve tohumdan oluşmaktadır. Tür ve varyetesine göre 60-120 cm, ağaç halinde olanlar ise 5-6 m boylanabilir. Afrikada çok yıllık ağaç şeklinde olan pamuk çeşitleride vardır. Pamuk gövdeleri dik dallanmış ve çok tüylüdür. Pamuk bir çok tekstil sanayiinde hammadde olarak kullanılır. Giydiğimiz elbiselerde, evimizdeki halılarda ve perdelerde, sağlık sektöründe ve daha bir çok alanda kullanılır. Pamuğun bir başka özelliğide sanayi sektöründe kolay kolay yıkanması, dayanıklı olması ve istediğiniz tekstil boyalarıyla çabucak renk değiştirmesidir. Pamuk çekirdeğinde (çiğit) 16-22 yenebilir yağ vardır. Çiğit yağlı tohumlar arasında soyanın ardında, ayçiçeğinin önünde ikinci sırayı alır. Yağın çıkarılmasından sonra kalan küspe proteince zengindir, geleneksel olarak hayvan yemi olarak tüketilir.

  
• Pancar - Beta vulgaris. (Bitki türü): Bir çiçekligiller familyası olan Amaranthaceae (ıspanakgiller) içinde bulunan Beta cinsinin en bilinen türüdür. Güney İsveç ve Britanya Adaları'ndan başlayarak Avrupa'nın Batı ve oradanda tüm Akdeniz kıyılarınca uzanan bir bölgeye uzanan has olan pancar, yumru kökleri ve yaprakları ve şeker pancarı gibi çeşitleriyle ekonomik olarak önemli bir bitkidir. Türkiye'nin bazı yörelerinde pazı (yaban pancarı) bitkiside pancar olarak bilinir. Doğu Karadeniz bölgesinin birçok yerinde de kara lahana, pancar olarak adlandırılır. İç anadolu bölgesinde oldukça fazla yetişir. Pancar insanlara sebze, hayvanlara yem olarak yetiştirildiği gibi şeker yapmak içinde kullanılır.Pancarın kırmızı, beyaz ve sarı gibi bir çok çeşitleri vardır. Pancarın yaprakları yemek yapılarak yenir, böreği, turşusu ve daha bir çok kullanım alanı vardır.

  
• Papatya - Asteraceae. (Bitki familyası): Papatyagiller familyasında sınıflandırılan Anthemis, Matricaria, Bellis Leucanthemum ve Tripleurospermum gibi farklı cinslerden oluşan, Mayıs-Haziran aylarında çiçek açan, 25 cm kadar boyunda bir yılık otsu bitki türleridir. Çiçekelerin içeriğinde acı madde tanen ve glikozitler vardır. Ayrıca sarımtırak esmer renkli bir uçucu yağ taşır. Anavatanı Türkiye olup hemen hemen her yöresinde yetiştirilebilir. Bahçelerde, çayırlarda, kırlarda  ve tarlalarda yetişir. Çiçekleri Mayıs-Haziran aylarında toplanarak güneşte kurutulur. Kuruyan papatyalar kapalı kutularda saklanır. Bu bitkiden papatya çayı, papatya yağı ve boya elde edilir. Günde 2-3 bardaktan fazla çay alındığında mide bulantısı yapar. Hamilelerde ağız yolu ile kullanımı sakıncalıdır.

 
• Papaya - Carica papaya. (Bitki türü): Carika papaya (kavun ağacı) bitkisinin meyvesi Carica cinsinin bir üyesidir. Papayanın anavatanının Güney Meksika, Orta Amerika ve Afrika olarak bilinmektedir. Ona kavun ağacı, meyvesine de kavun ağacı yemişi denmektedir. Çünkü papayanın bir çeşidinin meyvesinin görünümü kavuna benzesede, tadı balkabağına yakındır.  Demir, potasyum, kalsiyum fosfat mineralleri ve A, B1, B2, B5 ve C vitamini yönünden zengindir. Meyve salatalarında, karışık meyve sularında, pasta yapımında kullanılır. Et yemeklerine konulduğunda etlerin daha yumuşak pişmesini sağlar. Olgunlaşmamış papayadan turşu yapılır. Antioksidan özelliğe sahip olup bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklarla mücadeleye karşı vücudu dirençli kılar. Ayrıca şampuan endüstrisinde de papayadan yararlanılmaktadır. Ayrıca papayanın meyveleri, yaprakları, tohumları v.s parçaları vücuttan asalak solucanları ortadan kaldıran, parazit önleyici antihelmintik alkoloit içerir. Düşük dozlarda bulunan herhangi bir zararı olmazsa da aşırı yüksek dozlarda tehlikeli olabilir. Bununla birlikte çok aşırı papaya tüketimi tıpki havuçta olduğu gibi beta karoten fazlalığından alerjiye yol açabilmektedir, zira 100 gr papaya 6gr kadar beta karoten içerir.

   
• Patates - Solanum tuberosum. (Bitki türü): Patlıcangiller familyasından yumruları yenen, boyu 70-80 cm'ye varan, beyazımsı-pembemsi çiçekler açan, yumruları hariç zehirli otsu bir bitki türüdür. Bitkinin toprak altında kalan yumruları patates olarak bilinir. Bu yumrular nişasta bakımından zengin olduğundan önemli bir besin maddesidir. Patates dış kabuk rengine göre sarı ile kırmızı, etine göre beyaz ve sarı olarak ayrılır. Patateste nişastadan başka belli bir oranda protein de bulunur, nişasta 20, protein 2' dir. Besin değeri 90 kaloridir. Mineral ve vitamin içeriği ise bir insanın dengeli beslenmesi için iyi bir düzeydedir.  Bitkinin toprak üstü kısımlarında zehirli alkaloidler bulunur. Patates tohumuna milva denir. Özellikle Niğde ilinde yetiştiriciliği yapılır. Anavatanı Amerika'dır. Şeker hastalarına faydalıdır, susuzluğu giderir, karaciğer şişkinliğini giderir, bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Patatesin tümü gıda olarak kullanılmaz. Bazıları hayvan yemi olarak ya da nişasta, alkol ve diğer ürünlerin üretiminde kullanılır.

 
• Patlıcan - Solanum melongena. (Bitki türü): Bilimsel adıyla Solanum melongena, Solanaceae familyasına ait olup, ılık iklimlerde tek yıllık, tropik iklimlerde ise küçük bir ağaç şeklinde büyüyen çok yıllık bir kültür bitkisidir. Patlıcanın ilk yetiştiriciliği M.Ö 5. yy'da Hindistan'da gerçekleştirilmiştir. Bu  tarihten sonra Afrika'ya sonra  Doğu Akdeniz'e ve Avrupa'ya getirilmiştir. Avrupa'ya getirilmesi 16. yy'da İspanyollar tarafından gerçekleştirilmiştir. Avrupa'ya  ilk getirilişinde süs bitkisi olarak kullanılan patlıcan, dünyada üretilen yaş sebzeler arasında 6. sırada yer almaktadır. Türkiye'de patlıcan üretimi yapılan en önemli iller; İçel, Antalya, Şanlıurfa, Hatay, Aydın, Bursa, Adana ve Samsun'dur. İçeriğinde düşük nikotin barındırması nedeniyle patlıcanı tüketen tek canlı türü insandır. Türkiye'de daha çok  imambayıldı, karnıyarık yemekleri ve kızartması şeklinde tüketilir. Ayrıca salatası da yapılmaktadır. Patlıcanın insan sağlığındaki yerinin diğer sebze türlerinden küçümsenemeyecek düzeyde olduğu bilinmektedir. 100 gr patlıcanın kalori değeri 24'tür. Patlıcanın içeriğinde protein, yağ, karbonhidrat ve IU A, B1, B2, C vitaminleri bulunmaktadır.

 
• Pırasa - Allium ampeloprasum var. porrum. (Bitki türü): Zambakgiller familyasından iki yıllık, ülkemizde kışlık sebze olarak kullanılan ve bütün bölgelerimizde üretilip tüketilen bir sebzedir. Pırasanın anavatanı İtalya'dan başlayıp Türkiye'yi, Filistin'i, Suriye'yi, Mısır'ı içine alan Akdeniz havzasıdır. Bol miktarda C, K ve B vitaminleri ile potasyum kalsiyum, silisyum, manganez, kükürt, bakır, iyot ve demir içeren pırasa besin değeri yüksek bir gıdadır. Pırasa yemeklerde ve salatalarda kullanılır. Pırasanın beyazı iyice sıkılarak elde edilen su cilde parlaklık verir.

 
• Pikan cevizi - Carya illinoensis. (Ağaç türü): Pikan cevizi, Carya illinoinensis, Amerika kıtası kökenli bir bitki türüdür. Çok hızlı büyüyen uzun boylu bir ağaçtır. Türkiye'de de Güney Ege ve Akdeniz Bölgesi'nin sahile yakın kesimlerinde yetişir. Doymamış yağ asitleri yönünden çok zengindir. Yaklaşık 70 yağ içerir. Yarı tropikal iklim ağacıdır. Ayrıca lif, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum magnezyum, folik asit, B1, B2, B3, B6, E vitamini ve eser miktarda  D, P vitaminleri içermektedir.

  
• Pirinç - Oryza. (Bitki cinsi): Buğdaygiller familyasından mısır ve buğdaydan sonra en fazla ekimi yapılan otsu bir bitki türüdür. Dünya nüfusunun yarısından fazlası için beslenmede büyük bir önem taşır. En çok Muson Asyası'nda yetişir. Daha ziyade tropikal ve subtropikal iklim şartlarında, Güney ve Güneydoğu Asya ile Afrika'da yaygın olarak yetiştirilir. 100 gr pişirilmemiş haşlanmış pirinçte mineral ve vitaminler; sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, fosfor, E, B1, B2 vitaminleridir. Ülkemizde Edirne, Çorum, Samsun, Balıkesir, Kastamonu gibi birçok ilimizde yetiştirilir. Lapası ve nişastası ishal kesicidir. Cildi güzelleştirir, tansiyonu ve üreyi  düşürür. Kullanım alanları sadece yiyecekle sınırlı değildir. Hasattan arta kalan saplar hayvan yemi veya gübre olarak kulanılır. Saplarından şapka, çanta, sepet, süpürge ve özel pirinç kağıdı saman  gibi eşyalar yapılır. Ayrıca Japonya'da pirinçten mayalandırarak sake (pirinç şarabı) denen bir çeşit  alkollü içecek yapılır. Köklerin yakılmasıyla elde edilen küller ise pirinç tarlalarının toprağına gübre olarak kullanılır. Öğütme işleminde kaynaklanan kırık pirinç taneleri, irmik, un pirinç nişastası ve pirinç tozu yapmak için kullanılır. Pirinç yağı kepek yapılan antioksidan içeriği bakımından değerli ve 250° C'den fazla yüksek yanma noktasına sahip bir üründür (482° F).


• Portakal - Citrus sinensis. (Ağaç türü): Citrus cinsi bir ağaç olan Citrus Sinensis'i ve onum meyvelerini oluşturur. İpek yolunun Anadolu'dan geçtiği dönemlerde narenciye Hindistan civarından gelen ticari bir üründür. Ümit burnunun  keşfedilmesiyle ticaret yolları değişmiş, Asya kıtasının Avrupalı devletlerler tarafından sömürgeleştirilmesiyle portakal üretiminin tamamı Portekiz civarına yayılmıştır. Türkiye'de Güney Anadolu, Doğu Karadeniz (Rize çevresi) ayrıca kıyı Ege'nin Güneyi, Akdeniz çevresinde ve sıcaklık ortalaması 23° ila -3° C arasında olan yerlerde yetişen ağaçlardır. En kaliteli Washington cinsi portakal Antalya ili Finike ilçesinde yetiştirilmektedir. Taze meyve olarak ve gıda sanayisinde de bolca kullanılabildiği gibi kabuklarından portakal esansı, bu esanstan ise parfüm elde edilir. Ayrıca ilaç sanayisinde de kullanılmaktadır. Portakalın  içerisinde C ve B  vitaminleri bulunmaktadır.

 

 R
 
• Reyhan - Ocimum basilicum. (Bitki türü): Ballıbabagiller familyasından 20-60 cm arasında boylanan, tek yıllık genellikle ılıman bölgelerde yetişen, Haziran-Eylül arasında pembemsi ve sarımsı beyaz renkli çiçekler açan, kuvvetli kokulu, otsu bir bitkidir. Fesleğen otu olarak da bilinir. Bitkinin kullanılan kısımları, taze çiçekli dalları ve tohumlarıdır. Uçucu yağ taşımaktadır. Bu yağ içinde estragol, linalol, cineol ve pinen vardır. Vatanı olan İran  dolaylarından gelmiştir.

   
• Rezene - Foeniculum vulgare. (Bitki türü): Maydanozgiller familyasından 2 m'ye kadar boylanabilen iki yıllık, kokulu otsu bir bitki türüdür. Anavatanı Akdeniz ve Yakın Doğu'dur. Tohumları yağ ve protein bakımından zengin bir besi dokuya sahiptir. Baharatı, rezene bitkisinin yapraklarından, kurutulmuş tohumlarından ya da tohumların öğütülmesiyle elde edilir. Balık ve tavuk yemeklerinde, salatalarda güzel koku ve tat verme amaçlı kullanılır. Yöresel olarak bazı unlu ve şekerli yiyeceklerin yapımında da kullanılır. Toprak altındaki soğana benzeyen tatlı ve hoş kokulu meyvesinden Kuzey Afrika ve Avrupa ülkelerinde salata yapılır veya meyve olarak da yenebilir. Rezene bitkisi anne sütünü arttırır. Gaz söktürücüdür. Bebeklerde iştahı açar ve anne sütüne çok faydalıdır. Sindirim problemlerinin çözülmesine yardımcı olur. Sinirleri yatıştırır. Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. Fakat uyku dağıtıcı bir bitki olarak da bilinir.
 
• Rüzgargülü - Hepatica nobilis. (Bitki türü): Düğünçiçeğigiller familyasından, ipeksi tüylerle kaplı, boyu 45 cm'ye ulaşan çok yıllık bir bitkidir. Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve Türkiye'nin Kuzey ve Kuzey doğu bölgelerinde yetişir. Rüzgargülünün kökleri hariç tamamı çay, tentür ve naturel ilaç yapımında kullanılır. Yaprak ve çiçekleri Nisan-Mayıs aylarında toplanarak kurutulur. Rüzgargülü taze iken birleşiminde yüksek oranda zehirli olan  Protoanemonin içerir fakat bitki kurutulunca Protoanemonin  Anemonin'e dönüşür ve zehirliliği kaybolur. İltihapları önleyici ve üşütmeye karşı etkilidir. Hamile kadınların dahili olarak  kullanmaları önerilmez. Ayrıca dokunulduğunda aşırı reaksiyon gösterebileceğinden, bitkiye tazeyken çıplak elle temas etmekten kaçınılmalıdır.

Yorum

e-Mail adresiniz yayınlanmayacaktır. Lütfen * işaretli alanları doldurunuz.

*