Bal Hakkında Gerçekler

Arılar 450 gr bal üretebilmek için yaklaşık 2 milyonun üzerinde çiçeğe konmaları gerekir. Bu yolculuklarında 85-90 km yol kat ederler.

 Bir işçi arı hayatı boyunca bir çay kaşığının 1 / 10 u kadar bal yapabilir.
     Bal arıları sadece 1 petek balı doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emip 100 bin km üzerinde yol katederler.
     Ortalama ömrü 4 yıl olan Kraliçe arı ömrü boyunca erkek arılarla çiftleşir, 16 günde yetişkin bir kraliçe arı olabilmesinin büyük sırrı sadece petekteki Arı Sütüyle beslenmesidir.
     1 kovan arı ortalama 27 kg bal üretebilir.
     Kovandaki iş bölümü arıların yaşına göre oluşturulur ; 1-2 günlük işçi arı kovanı temizler, sıcaklığı sabit tutar. 3-5 günlük arı yeni doğmuş büyük yavruları besler. 6-11 günlük arı yeni doğmuş küçük yavruları besler. 12-17 günlük arılar balmumu üretir, petek inşa eder ve yiyecek taşımaya başlarlar. 18-21 günlük arılar kovanın güvenliğinden sorumludur ve başka koloniden gelen arıları kovana almazlar. 22-45 günlük olanlar bal üretmek için polen ve nektar toplarlar.
     Bir balarısı kolonisi 1 kraliçe arı, birkaç yüz erkek arı (ömürleri 2-3 ay kadardır) ve 10.000-80.000 arası işçi arıdan oluşur.      
     Bal oldukça dayanıklı bir gıda maddesidir. Isı, ışık, nem gibi dış etkilere maruz kalmadıkça asla bozulmaz. Zamanla özelliğini ve besin değerini kaybetmez. Bal oda sıcaklığında ışık ve hava ile teması olmayacak bir kapta saklanmalıdır.
     Bilinenin tersine bazı çiçeklerden elde edilen saf ballar donabilir ve pürüzsüz krema kıvamına dönüşebilir. Bu balın doğal olmadığı manasına gelmez. Balın donması besin değerinde herhangi bir kayba neden olmaz ve ister bu şekilde istenirse sıcak su dolu bir kabın içine bal kabının konmasıyla (benmarin yöntemi) sıvı hale getirilerek tüketilebilir. Balın şekerlenmesi bambaşka birşeydir ve şeker veya glikoz katkılı olarak üretilmiş saf olmayan balların şekerlenmesi veya kristalize olmasıdır. Buda bal için normal birşeydir ki bilinçli tüketici olarak bu iki durumu birbirinden ayırmak gerekmektedir.
     Organik bal üretiminde Arı Kolonileri, ticari amaçlı früktoz veya sakarozla beslenmez. Arı parazit ve hastalıklarında tedavi edici amaçlı ilaç kullanılmaz. Doğal balmumundan temel petekler, doğal ağaçlardan imal edilmiş boyasız kovanlar ve hijyenik arıcılık ekipmanları kullanılır. Ormanlarda en yakın yerleşim birimine kanunda öngörülen min km uzaklıkta olan üretim sahalarında çalışılır. 01.12.2004 yılında yürürlüğe giren Organik Tarım kanunu 5262 nolu kanunda belirtilmiş maddelere uyum sağlanmalıdır. Organik ürünün üretiminden tüketiciye ulaşıncaya kadar olan tüm aşamalarını kontrol etmek ve sertifikalandırmak üzere Tarım Bakanlığı tarafından yetki verilmiş kontrol & sertifikasyon kuruluşları, tüm süreci takip ve kontrol etmektedirler. Dolayısıyla, Organik (ekolojik, biyolojik) arı yetiştiriciliği ve/veya organik bal üretecek, işleyecek, pazarlayacak, ithal veya ihraç edecek özel veya tüzel kişilerin faaliyette bulunabilmeleri için, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan yetki almış kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarından biriyle sözleşme yapmaları zorunludur. Gerekli olan sözleşme yapılmadan bu faaliyetlerde bulunulamaz.
     Balın sayısız yararlarından bazıları ;
Mideyi kuvvetlendirir,
Çocukların zeka gelişimini artırır,
Tansiyonu düşürür,
Kabızlığa iyi gelir,
Damarları açar,
Doğal ağrıkesicidir,
Nezle ve öksürüğe iyi gelir,
Barsakların daha iyi çalışmasına yardım eder,
İçeriğinde çok güçlü 4 adet antioksidan barındırır (Pinocembrin, Pinobaxin, Chrisin ve Glagin) -ki , Pinocembrin sadece Balda bulunur.
Havadan Nem çekebilme özelliği iyileşmeyi hızlandırarak yara izi kalmasını önler. İyileşmenin gücünü artıran Kolajen Liflerinin üretimini hızlandırır. Yaranın etrafındaki şişkinliği azaltan Antienflamatuar bir etki yaratır.
Demir, Aminoasit ve Mineral yönünden çok kuvvetlidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Bal çocukların gelişiminde önemli katkı sağlayan aminoasitleri, vitamin ve diğer eser elementleri içerir, Yapılan araştırmalarda bal tüketen çocukların büyüme gelişme hızlarının daha iyi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca balın çocuklarda eritrosit ve gamma globulin seviyelerini arttırdığı, bağırsak mikroflorasını geliştirdiği ve sindirimi kolaylaştırdığı tespit edilmiştir.
Vücudun hücre ve doku yapımına destek olur. 
Bal protein ve yağların sindirimini situmile ederek, mide şişkinliğini ve bağırsak koliğini azaltır.
Çam balı; bir çeşit sindirilebilir demir ürünü olarak nitelendirilmektedir ve kansızlığı önlediği çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir.
Balın çocukların ağız ve diş sağlığının gelişimine de önemli katkı sağladığı, diş ve kemik yapımını geliştirdiği belirlenmiştir.
Bal şekerlerinin ağız mikroflorası tarafından laktik aside dönüştürülemediği ve dolayısıyla tatlı bir gıda olmasına rağmen diş çürüklerine sebep olmadığı, aksine antibakteriyel etkisi ile ağız içi hijyenine yardımcı olduğu tespit edilmiştir.
Bal beyin ve karaciğer için yakıt görevi görmenin yanı sıra karaciğerden toksinlerin uzaklaştırılmasına da yardımcı olur.
 

Yorum

e-Mail adresiniz yayınlanmayacaktır. Lütfen * işaretli alanları doldurunuz.

*